Soğutucu Akışkanların Çevresel Etkileri ile İlgili Yeni Yasal Düzenlemeler ve Hedefler

Soğutucu Akışkanların Çevresel Etkileri ile İlgili Yeni Yasal Düzenlemeler ve Hedefler

Hüseyin Bulgurcu, Okan Kon, Nadir İlten

Soğutucu akışkanların (CFC ve HCFC) Montreal 1987 Protokolü ile başlayan kısıtlama sürecinde terk ediş takvimini sürekli öne alan bir dizi değişiklikler yapıldı. Bu protokol 1990 yılında Londra, 1992’de Kopenhag, 1995 Viyana, 1997’de tekrar Montreal’de yapılan toplantılarla güncellendi. 1997 deki Montreal protokol metninde Avrupa Birliği HCFC’lerdeki bu oranları %2.8’den %2’ye düşürdü ve tamamen kaldırma yılını 2015’e çekti. Ancak bu konuda ABD aynı görüşte değildi ve katılanların bir kısmı ABD’nin görüşünü benimsedi.

Avrupa Birliğinin ilk yasal düzenlemesi 3094/94 tarihli yönetmelikti. Bu yönetmelik 1 Ekim 2000 tarihinde imzalanan EC 2037/2000 sayılı yönetmelikle değiştirildi. Danimarka gibi bazı Avrupa Birliği ülkeleri bu yönetmelikten daha sıkı yönetmelikler hazırladılar.

Avrupa Topluluğu Haziran 2006’da Kyoto Protokolünün kapsamına uygun olarak F-GAS yönetmeliği hazırladı. Bu yönetmelik; belli miktarda soğutucu akışkan bulunduran sistemlerde periyodik kaçak kontrolleri, geri kazanım ve iyileştirme işlemleri, işletici ve servis elamanlarının eğitimi ve belgelendirilmesi, soğutucu gaz tanklarının etiketlendirmesini ve kullanım kontrolünü kapsamaktadır.

Türkiye Montreal Protokolünü 1991’de, Kopenhag ve Londra kararlarını 1995 yılında onayladı. Çevre ve Orman Bakanlığı “Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına Dair Yönetmelik” hazırlayarak resmi gazetede yayınlandı. Özellikle ülkemizde 1999 yılından itibaren CFC ve HCFC’lerin ithal ve ihracına, Dış Ticaret Müsteşarlığının değişik tarihlerdeki tebliğleriyle, çeşitli kısıtlamalar getirildi. Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Kimyasallara İlişkin Tebliğin Eklerinde İthalatçı ve satıcılarla ilgili çok sıkı yaptırımlar içeren taahhütnameler hazırlandı.

Bu çalışmada, soğutucu akışkanlar ile ilgili kısıtlama süreci özetlenmiş, alternatif soğutucu akışkanlar tanıtılmış, onların ozon delme potansiyelleri (ODP) ile küresel ısınma potansiyellerine (GWP) bağlı olarak toplam çevresel ısınma etkilerinin (TEWI) nasıl hesaplandığı açıklanmıştır. Ayrıca evsel, ticari ve endüstriyel soğutma uygulamalarının; tasarımında, üretiminde, servis ve bakımlarında alınacak önlemler üzerinde durulmuştur.