Yüksek Entalpili Jeotermal Sahalar İçin Uygun Santral Araştırması

Yüksek Entalpili Jeotermal Sahalar İçin Uygun Santral Araştırması

Ayşe Hilal Kıvanç, Umran Serpen

Jeotermal santrallerin kurulumu 1900’lü yılların başında atmosferik buhar türbini kullanımı ile başlamış, sonrasında kaynak özelliklerine göre çeşitli prosesler ile gelişimine devam etmiştir. Geçen asrın sonuna doğru yaygın olarak kullanılmaya başlanan binary santraller, özellikle orta entalpili jeotermal kaynaklardan elektrik üretmek için kullanılan santral modelleridir. Bir jeotermal kaynak elektrik üretimi için kullanılacaksa, tasarlanacak santral modeli sadece sıcaklığına değil, kaynağın jeolojik, jeokimyasal, jeofizik özelliklerine de bağlı olarak değişmektedir.

Dünyada ve ülkemizdeki jeotermal suların çoğunda çözünmüş halde silika ve kalsit bulunmaktadır. Bu mineraller, gerek kaynaktan üretim sırasında gerekse tekrar basma işlemi sırasındaki basınç, pH ve sıcaklık değişimine bağlı olarak, çözeltiden ayrışarak çökelme meydana getirmektedirler. Santral işletmesinde çökelme problemi ile karşılaşmamak için uygun işletme şartlarının belirlenmesi oldukça önemlidir.

Hazırlanan bu çalışmada ülkemizdeki bir jeotermal kaynağın jeokimyasal özellikleri ve bu kaynak için tasarlanacak santral modelinde dikkate alınacak, geri basma ve işletme şartlarının kimyası ele alınacaktır. Aynı zamanda, tasarlanan “double flash ve binary” çevrimlerinin birleşimi ile oluşturulan “kombine santral” ile elde edilen sonuçlar daha önce yapılan çalışmalarla karşılaştırılacak, tartışılacak ve sunulacaktır.