Jeotermal Kaynakların Elektrik Üretim Potansiyelinin Hacimsel Yöntemlerle Belirlenmesinde Yeni Bir Uygulama Metodu

Jeotermal Kaynakların Elektrik Üretim Potansiyelinin Hacimsel Yöntemlerle Belirlenmesinde Yeni Bir Uygulama Metodu

Melek Altın, Mustafa Onur

Jeotermal bir kaynağın keşfini takiben yapılması gereken en önemli iş, bu kaynağa ait yerinde depolanmış ısı kapasitesi, kuyu başında üretilebilir ısı ve elektrik üretim potansiyellerinin gerçekçi tahminlerini yapmaktır. Yatırım kararı vermede belirleyici olan bu parametreleri %100 kesinlikle tahmin etmek mümkün olmadığı için bu parametrelerin tahmininde, belirlenimsel (“deterministik”) yöntemler yerine, istatistiksel ve olasılıklı yöntemleri kullanmak tercih edilen bir yaklaşımdır. Sıkça Monte Karlo Simülasyon yöntemi (MKSY) ve ona basit bir alternatif olan analitik belirsizlik yayılma (ABY) yöntemi, bu önemli karar verme parametrelerindeki belirsizliği sayısallaştıran P10 (kanıtlanmış), P50 (olası) ve P90 (olanaklı) üç önemli istatistiksel ölçütün hesaplanmasında kullanılmaktadır.

ABY yöntemi, bahsedilen karar verme parametrelerinin tahmininde MKSY’ine, analitik tabanlı basit bir alternatif sunmuştur. Ancak, geçmişteki MKS ve ABY yöntemlerinin uygulamaları, ABD Jeolojik Tetkik Dairesi tarafından önerilmiş USGS ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ nce geliştirilen MIT hacimsel yöntemi veya bu iki yöntemin karışımı melez yöntemler üzerinedir. İstatistiksel ve olasılık tabanlı USGS veya MIT yöntemlerinde, jeotermal kaynak terk sıcaklığı ve çevrim verimliliği, kullanılacak çevrim türbininin tipi göz önünde bulundurulmaksızın kullanıcılar tarafından genellikle keyfi olarak seçilmektedir. USGS ve MIT temelli olasılıklı yöntemlerinin bu şekilde keyfilik içeren kullanımı, jeotermal sahaların elektrik üretim potansiyeli için aşırı iyimser tahminlerin yapılmasına ve dolayısıyla da yatırımcıların yanlış yönlendirilmesine sebep olabilmektedir.

Bu çalışmada, hacimsel depolanmış ısı kavramı üzerine kurulu USGS ve MIT yöntemlerindeki yukarıda bahsedilen karar verme parametrelerindeki keyfiliği ortadan kaldıran ve dolayısıyla da jeotermal sahaların daha gerçekçi elektrik üretim potansiyelinin belirlenmesini olanaklı kılan, ABY yöntemi ile birlikte de kullanılabilen yeni bir uygulama yöntemi sunulmaktadır. Bu yeni uygulama yönteminde, jeotermal kaynak sıcaklığına bağlı olarak seçilecek temel güç (tek flaş buhar veya çift akışkanlı) santralinin tipi dikkate alınarak ve termodinamiğin 2. yasası göz önünde bulundurularak, saha terk sıcaklıkları ve elektrik çevrim verimliliği belirlenmektedir. Metodun uygulaması ve sonuçları, tek flaş ve/veya çift akışkanlı santrallerle Türkiye’deki elektrik üretimine elverişli jeotermal sahalar için gösterilmekte, USGS ve MIT yöntemlerinden elde edilen sonuçlar ile kıyaslanmaktadır.