Su Depoları ve Güneş Kollektörlerinin Çevreye Görsel Etkisi

Su Depoları ve Güneş Kollektörlerinin Çevreye Görsel Etkisi

Savaş Al

Yapı projesi yaptırırken, tasarımcıdan güneş enerjisini ciddiye almasını istemek gerekiyor. Ucuz tasarımlar, kısa zamanda üretilen projeler, deyim yerinde ise patates baskısı gibi aynı planı evirip çevirerek yapılan siteler, konut alanları, hepsi sakat doğmuş tasarımları/çevreleri yaratmışlardır. Çatılan dolduran güneş kollektörleri de bu sakat yapıların koltuk değnekleri, protezleri olarak karşımıza çıkmaktadırlar. iş işten geçtikten ve yapı tamamlandıktan sonra aranmış/uygulanmış çözümler.

Yapılarda güneş enerjisi kullanımı yeni bir uygulama değildir. Modern dünya, sınırlı enerji kaynaklarını (petrolü, kömürü) uzun yıllar boyunca kavgasızca tükettikten sonra güneş enerjisi yeniden keşfedilmiştir. Bugün piyasada satılan, alınıp bir TV anteni gibi çatıya taktırılan ve sadece sıcak su elde etmede kullanılan güneş kollektörleri bunlardan bir tanesidir.

Yeni yapılar çevre şartları araştırılmadan sadece günlük çıkarlar düşünülerek yapılmaktadır. KKTC’de özellikle sosyal konut/toplu konut alanları su depoları ve güneş termosifonu tarlasına dönüşmüştür. Güneş termosifonlarının enerji tasarrufuna katkıları bir yana, çevre görünümünü başka bir deyişle estetiğini bozmaktadırlar. Özellikle sosyal ve toplu konut alanlarında her bir birimin üstünde iki cam levha, bir bidon ve depo ile bunların taşıyıcısı olan metal ayaklar olarak karşımıza çıkan görünüm, çevre estetiğine olumsuz bir etkidir. KKTC’de termosifon mimarisi, konut mimarisini yutar bir görünüm sergilemektedir.