Tekrar – Basma ve Türkiye’deki Uygulamalarla İlgili Gözlemler

Tekrar – Basma ve Türkiye’deki Uygulamalarla İlgili Gözlemler

Abdurrahman Satman

Türkiye’de bilinen ve işletilen tüm jeotermal rezervuarlar basınçlı sıvı suyun etken olduğu sistemlerdir. Suyun etken olduğu jeotermal rezervuarlardan yüksek miktarda sıcak su üretimi yapılır. Gerek doğrudan kullanım tesislerinde ve gerekse de jeotermal elektrik santral işletiminde, üretilen suyun bir kısmı gaz ve buhar olarak ayrıştırıldıktan ve/veya ısısı alındıktan sonra geri kalan önemli bir miktarı artık su olarak kalır. Yasal ve çevre koşullarının uygun olması durumunda, artık su saha yakınındaki akarsu, deniz ve göl gibi yerlere verilebilirse de, her jeotermal sahanın yakınında bu tür olanaklar bulunmayabilir. Kaldı ki olsa bile hem en doğru çözüm değildir ve hem de bazı çevre sorunları kaçınılmazdır. Doğru olanı, suyun geldiği yere (rezervuara) basılmasıdır.

Jeotermal sahanın işletilmesinde, suyun üretiminin ve rezervuara basılmasının birlikte düşünülmesi, planlanması, tasarlanması ve uygulanması gerekmektedir.

Suyun geldiği yere yani jeotermal rezervuara basılması durumunda önemli yararlar sağlanabilir. Bilindiği gibi üretimden dolayı boşaltılan rezervuar hacminin bir kısmı doğal beslenme suyuyla doldurulur. Ancak doğal beslenme ile rezervuara giren su miktarı, üretim yoluyla rezervuardan ayrılan su miktarını dengelemeyebilir veya dengelenme süresi uzun sürebilir ve rezervuar basıncı (veya kuyuiçi seviyesi) düşer. Özellikle basınçlı sıvı suyun etken olduğu Türkiye’deki jeotermal sistemlerde bu sorun oluşur. Bu sorunun çözümü artık suyun geldiği yere basılmasıdır. Böylece rezervuar basıncı korunmuş olur.

Reenjeksiyon işleminin üç önemli amacı vardır: (1) Yeryüzünde üretildikten sonra kalan artık sudan kurtulmak, (2) Rezervuar basıncını korumak, (3) Rezervuardan daha fazla ısı üretimini sağlamak. Tasarımında ise enjeksiyonun yapıldığı rezervuar kalınlığı, enjeksiyon debisi, enjeksiyon-üretim kuyuları aralığı ve basılan suyun sıcaklığı önemli parametreler olarak dikkate alınırlar.

Sahada tekrar-basma uygulamasına geçmeden önce enjektivite ve izleyici testi gibi pilot testler yapılmalı ve elde edilen sonuçlara göre tasarım yapılmalıdır. Gerek pilot testler sırasında ve gerekse de saha uygulaması sırasında sahadaki üretim ve gözlem kuyuları kimyasal ve ısıl gözlem noktaları olarak kullanılmalıdır. Tekrar-basma uygulamaları, uygun tasarlanmaları durumunda, enjekte edilen suyun ve rezervuardaki suyun kimyasal bileşimlerindeki farklılıklar (örneğin sular içinde çözünmüş karbondioksit oranlarındaki farklılıklar) nedeniyle bir izleyici (tracer) testi gibi değerlendirilebilir ve işlemin etkinliği hakkında bilgi alınabilir.

Tekrar-basma uygulaması; jeotermal sahaların uygun ve sürdürülebilir işletilmesinin olmazsa olmaz koşullarından birisidir, jeotermal sahaların sürdürülebilir işletilmesi için zorunlu, doğanın korunması için gerekli, rezervuardan daha fazla enerji üretimini sağladığı için ekonomik özellikli bir işlemdir.