Jeotermal Saha Birimleşme Girişiminde Dikkate Alınması Gerekli Unsurlar

Jeotermal Saha Birimleşme Girişiminde Dikkate Alınması Gerekli Unsurlar

İ. Metin Mıhçakan

Bir yeraltı jeotermal enerji kaynağının ısıl enerjisinden yararlanmak üzere, kaynağın alansal yayılımı üzerinde birden fazla ruhsat bulunması durumunda, komşu ruhsat sahipleri arasında jeotermal hazne payı ve istenen sıcaklıkta akışkan üretimi için doğan üleşim anlaşmazlıkları sorununa çözüm olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasında uzlaşma ile gerçekleştirilebilecek “birimleştirme” girişimi önerilmiştir.

Birimleştirme bir yeraltı akışkan enerji kaynağından tüm hak sahiplerinin ortaklaşa en fazla yararı elde etmelerini, aynı anda tüm yatırım ve işletme maliyetlerinin en aza indirgenmesini, enerji kaynağının ve çevrenin sürdürülebilirliğini koruyarak toplum çıkarını gözetmeyi amaçlayan bir girişimdir. Dolayısı ile, jeotermal kaynağın rezerv ve üretim kısıtlarını belirleyen doğal unsurların değişkenlerinden başlamak üzere, kuyulara, yüzey tesislerine, çevre korumaya, üretim ve gelirler ile giderlerin üleşimine, uzlaşma ve ilgili yasalara ilişkin unsurlara kadar, birimleştirmede dikkate alınması gerekli pek çok unsur vardır.

Birimleştirme, bir yeraltı jeotermal kaynağının keşfi öncesinde ya da sonraki bir üretim aşamasında, anılan unsurların tüm taraflar için “en elverişli” (optimum) değerlerinin saptanmasıyla başlatılabilir. Bu çalışmada jeotermal saha birimleştirmenin uzlaşmaya yönelik temelleri ile Türkiye’deki koşullara uyarlanması ele alınmakta, bu doğrultuda göz önünde bulundurulması gerekli unsurlar tanıtılmakta, bazı unsurların doğasından kaynaklanan ve karmaşıklık yaratabilecek durumlar belirtilmektedir. Böylece, ilgili kişilerin birimleştirme girişiminin kavramsal alt yapısına sahip olmaları amaçlanmaktadır.